
PEYGAMBERİMİZİN DOĞUMUNDA GERÇEKLEŞEN MUCİZELER
İran başkadısı ve din adamı Mûbezân, rüyâsında birtakım serkeş develerin bir sürü yürük atları önlerine katarak Dicle ırmağını geçtiklerini, İran topraklarına yayıldıklarını görmüştür.
Hazret-i Âmine’nin bildirdiğine göre kendisi, ne hâmileliği ne de doğum esnâsında hiçbir zahmet çekmemiş ve Allâh Rasûlü dünyâya gelirken doğu ile batı arasını aydınlatan bir nûrun kendisinden çıktığını görmüştür. Peygamber temiz bir şekilde, ellerini yere dayayarak doğmuş ve başını semâya kaldırmıştır.(İbn-i Sa’d, I, 102, 150.)
O anda şeytan, hayâtında hiç olmadığı kadar büyük bir çığlık koparmıştır. (İbn-i Kesîr, el-Bidâye, II, 271.)
Semâve Vâdisi’ni su basmıştır.
Kisrâ’nın sarayından 14 sütun yıkılmıştır.
İranlıların, tapınaklarında bin yıldan beri hiç sönmeden yanan ateşleri sönmüştür. (İbn-i Kesîr, el-Bidâye, II, 273.)
Müşriklerin taptığı Save Gölü bir anda kurumuştur.
Yıldızların gökyüzünden bir bir döküldüğü görülmüştür. Böylece şeytan ve cinnilerin, onları kullanarak kahinlik yapanların önüne set çekilmiştir.
Hz. Muhammed’in doğumunun alameti olarak gökyüzünde bir yıldız doğduğu görülmüştür.
Mecusilerin yaktığı bin yıllık ateş bir anda sönmüştür. Bu durum, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yalnızca putperestliği değil ateşperestliği de ortadan kaldıracağının ilk alametidir.
Hz. Muhammed’in doğduğu sırada yeri ve göğü aydınlatan bir nur görülmüştür.